Su damlası…

“Rüzgara bir koku ver ki hırkandan

Geleyim izine doğru arkandan,

Bırakmam tumuşum yakandan

Medet ey dervişim, Yunusum medet…”

N.F.Kısakürek

Hani Sure-i Asr da buyurmuş ya: “Bütün insanlar hüsrandadır…”
Aslında sanki biz, bir yap bozun, bir legonun, bir bütünün aleme
savrulmuş parçaları gibiyiz… Tasavvur edebilirseniz, uzay boşluğunda
kimsesiz, çaresiz asılı duran su damlacıkları gibiyiz… Nüvesinde özünde alemler saklı, bir su damlacığı…
Birleştirip buluşturma ustası, Allah dostu bir güzel, bir gün, bir meclisinde buyuruyor: “Allah size sadece namazlarınızdan, oruçlarınızdan sormaz. İş o ki, kendinden daha iyisini aradın mı, aradın da buldun mu?…”

Yol üzerinde ki hece taşlarını iz ve işaretleri doğru okuyabilmem ve yolu tutabilmem için, bana sen lazımsın… Bereket versin ki, O Rahim olan, Rahmedici olan, aleme aşk gibi bir cazibe vermiş. İçimize de onmaz, bitmez bir sızı… İşte o gün bu gün dualar, niyazlar, şarkılar, şiirler, gazeller hep sevgiliye ‘gel’ çağrısı üzerine…

Ve bir başka inleme:
“Vücud iklimin sultanı sensin, efendim derdimin dermanı sensin…”

PaylaşShare on FacebookTweet about this on TwitterPin on PinterestShare on Google+Share on LinkedIn

Sevebilirsin...